Günümüzde insanların en sık karşılaştığı rahatsızlıklardan biri de diş eti hastalıklarıdır. Dişler olması gerektiği gibi temizlenmediğinde, üzerinde birinden atıklar zararlı bakterilerin üremesine neden olur. Bu da ilerleyen süreç içerisinde diş çürükleri ve de diş eti iltihaplarının meydana gelmesine neden olmaktadır. Özellikle de yoğun olarak tüketilen şekerli besinler ağız içerisindeki mikroorganizmalarla birleştiğinde asit üretir. Oluşan asit dişlerin ilk aşamada küçük bir alandan başlayarak zamanlar da büyük bir alana yayılarak çürümesine neden olur. Bu sorun ise genellikle diş kaybıyla sonuçlanmaktadır. Beşiktaş dişçi ve Periodontoloji uzmanları diş ve diş etinde meydana gelen sorunların giderilmesine aktif rol oynamaktadırlar.

Diş etindeki rahatsızlıkların en şiddetli olanı iltihaplanma durumudur. Eğer dişlerde anormal kanamalar meydana geliyorsa iltihaptan söz etmek mümkündür. Akabinde ise diş etindeki renk bozuklukları, şekil bozuklukları ve de ağız kokusu tanıyı kesinleştiren etkiler olacaktır. Diş eti iltihabı tedavi edilmezse hastalar diş kaybı yaşayabilirler. Öyle ki günümüzdeki diş kayıplarının büyük bir kısmı çürüklerden değil diş eti iltihaplanmalarından kaynaklanmaktadır. Peki diş etinin sağlıklı mı sağlıksız mı olduğunu anlamak için ne yapılması gerekir? Elbette ki düzenli olarak periodontolojik tedaviden geçilmesi şarttır. Bilindiği gibi sağlıklı diş etlerinin rengi pembedir Dişler de kemiğe sıkıca yapışmış durumdadır. Hafif pütürlü bir görünümün mevcut olması da oldukça normaldir. Beşiktaş Diş Kliniği Periodontoloji uzmanlarıyla tam teşekküllü tanı ve tedaviler uygulayan büyük ve güvenilir bir kurumdur. Periodontolojik tedaviler ciddiyet gerektirdiğinden bu tür işlemlerin uzmanlar aracılığıyla gerçekleştiriliyor olması gerekir.

Diş eti hastalarını anlamak için bazı belirtilerden söz etmek gerekir. Bunlar; diş eti kanaması başta olmak üzere diş eti şişmesi, kızarması, diş etindeki çekilmeler, açığa çıkan diş kökündeki hassasiyet, diş eti kenarlarında ve de dişler arasında siyah taş oluşumu, diş ile diş eti arasından iltihap akması, sağlam dişin anormal bir şekilde sallanması, uzaması ya da aralarının açılması, yoğun ve sürekli bir ağız kokusu, aynı zamanda da sürekli kötü tat hissidir. Diş hastalıklarının oluşumunda en büyük faktör bakteri plaklarıdır. Yapışkan ve de saydam yapıda olan tabakalar diş sağlığını olumsuz etkilerler.

Eğer oluşan bakteri plağı temizlenmezse dişlerde sertleşmeler meydana gelir. Bu tıp dilinde diş taşı ya da tartar olarak da tanımlanabilir. Oluşan toksinler sadece dişe zarar vermekle kalmaz ayrıca da diş etine de zarar verirler. Süreç; diş etrafındaki destek dokularının yıkılması, dişlerin birbirinden uzaklaşması ve periodontal cep oluşumu şeklinde işler. Hastalıkların ilerlemesine paralel olarak ceplerde de derinleşmeler meydana gelir. Böylece bakteri plakları kök yüzeyine yapışma imkânı elde ederek kemik desteğini yok ederek diş kaybına yol açacaktır. Bu nedenle diş eti problemleri ciddiye alınarak bir an önce teşhis edilmeli ve tedavi sürecine başlanmalıdır.

Hem kadınlar hem de erkekler estetik bir ağız yapısına sahip olmak isterler. Süt dişlerin dökülmesinden sonra kalıcı dişlerim uyumsuz ve de çapraşık şekilde konumlanmaları insanların estetik ve fiziksel anlamda çok büyük sorunlar yaşamalarına neden olabilir. Dişlerin birbiriyle uyumsuz ve de çapraşık olma sorununu kontrol ederek bunu önleyen ve tedavisini gerçekleştiren uzmanlık dalına ise ortodonti adı verilir. Bu tür problemler genellikle kişilerin genetik yapılarından kaynaklanarak meydana gelmektedir. Alt çenenin olması gerekenden ön kısımda ya da geri kısımda olması vb. gibi durumlar kemik oluşumunda genetik bir sıkıntının söz konusu olduğuna işaret eden ve günümüzde en sık yaşanan ortodontik problemlerden biridir. Beşiktaş dişçi ve kliniklerdeki uzman hekimler ortodontik hizmet vererek meydana gelen estetik sorunlarını kısa sürede giderebilme becerisine sahiptirler.

Özellikle de çene yapısındaki bozuklukların tedavisinde mutlaka hastaların yaşını göz önünde bulundurarak karar vermek gerekecektir. Ergenlik çağında olan kişiler bu tedavi için çok daha uygundurlar. Çünkü bu dönemde kemikler daha kolay şekillendirilebilmektedir. Eğer hastalar yetişkinlerse de kemik ya da iskelet üzerindeki bozuklukları gidermek sanıldığı kadar da kolay olmayacaktır. Bunun için ciddi bir cerrahi operasyon gerekebilir. Fakat daha çok işlevsel bir bozukluktan söz ediliyorsa farklı yöntemlerde de tedaviler uygulanabilecektir. Ortodontik problemler genellikle bebeklik döneminde başlar. Bu dönemde çocukların uzun süre boyunca biberonla beslenmeleri, yalancı emzik kullanmaları, parmak emme alışkanlığı edinmeleri ya da tırnak yeme sorunu çeşitli bozuklukların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Olası risk faktörlerinin önünde geçmek adına Beşiktaş Diş Kliniği tarafından bu tür alışkanlıkların olabildiğince erken teşhis edilmesi gerekir.

Erken yaşta önlenen ortodontik sorunlar ilerleyen süreç içerisinde bireylerin sağlıklı bir iskelet sistemine sahip olmalarını sağlar. Ortodontik problemler sadece çene bölgesinden ibaret değildir. Dişleri aralıklı olması ve tedavi süreci de yine bu alanı ilgilendirir. Ortodonti tedavileri kesinlikle sadece estetik bir kargı taşımaz. İleride meydana gelmesi olası olan diş eti hastalıklarının önlenebilmesi, çene ekleminin daha sağlıklı hala gelmesi ya da çiğnemenin daha fonksiyonel olabilmesi açısından da tedavi süreci çok önemlidir.

Ortodontik tedavi yöntemleri; hareketli, işlevsel ve de sabit apareyler olmak üzere 3 farklı şekildedir. Basit ortodontik problemlerde hastaların kolaylıkla takıp çıkarabilecekleri apareyler kullanılırken, daha ciddi sorunlarda farklı apareylerin kullanımına yer verilmektedir. Tedavi çok uzun bir süreci kapsar. Dişler belli bir forma geldikten sonra ortodontik tedavinin bittiğinden söz edilemez. Çünkü yapılan işlemler sona erse dahi oluşturulan yapının eskiye dönmemesi ve olası bozulmaların önlenebilmesi için de pekiştirme tedavilerinin yapılması şarttır. Pekiştirme tedavilerinde de yine basit apareylerin kullanımına yer verilebilir. Aparey kullanımı alanında uzman diş hekimlerinin öneriyle gerçekleştirilir. Tedavi sonunda hastalar hem estetik anlamda hem de fizyolojik olarak yaşantılarına daha rahat devam edeceklerdir.

Endodonti kelimesi Yunan dilindeki Endo ve Odont kelimelerinden türetilmiş olup, içinde diş anlamına gelir. Yani bu alanda hizmet veren bir hekim dişin iç kısmına direkt olarak müdahalede bulunarak, olası sorunlara çözüm üretirler. Çok daha geniş bir tanımla Endodonti biliminin damar ve siniri kaplayan canlı doku ile dişi çevreleyen dokularda meydana gelmiş olan hastalıkların teşhis ve tedavisiyle ilgilendiğini söylemek mümkün olacaktır. Bu alanda çalışan hekimler edodontist unvanına sahip olmaktadırlar. Alanda çalışabilmek içinse Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olmak ve akabinde de Endodonti üzerinde 3 ve 5 yıl süren uzmanlık ya da doktora eğitimini tamamlamak gerekir. Beşiktaş dişçi ya da Endodonti uzmanı arayanlar genellikle özel klinikleri tercih etmektedirler. Özellikle de kanal tedavisi hem yorucu hem de profesyonellik isteyen bir iş olduğundan en iyi hekimden destek alıyor olmak şarttır.

Öyle ki sadece diş hekimliği fakültelerinden mezun olanlar kök kanalı tedavisi konusunda sadece teorik ve pratik eğitim almışlardır. Kök kanalının biraz daha komplike ya da daha zor vakasını tedavi edebilmek Endodonti uzmanlarının işidir. Günümüzde aktif olarak hizmet veren ağız ve diş sağlığı merkezlerinde ya da özel kliniklerde Endodontistlerin zorlu kanal tedavileri gerçekleştirdikleri bilinmektedir. Peki kanal tedavisini gerektiren durumlar nelerdir? Kanal tedavi nedir, nasıl yapılır?

Kanal tedavisi genel olarak çok derin ve temizlemesi zorlu olan çürük dişlerde, daha önceden dolgusu yapılmış olan ya da kaplamaların altında kalan dişlerdeki çürüklerde uygulanan bir işlemdir. Herhangi bir sağlık kuruluşunda dolgu ve kuron yapılmışsa ve hastanın şikayetlerinde artış söz konusu ise, dışarıdan bir darbe sonucunda diş kökü kırılmışsa, diş pulpaları hasar görmüşse, diş eti hastalıklarında ya da operasyonlarında pulpa hasarı varsa kanal tedavisine gereksinim duyulur. Bazı zamanlarda da diş hekimleri çapraşık konumlanmış olan dişleri yeniden restore etmeye çalıştıklarında, duruş bozukluğundan ya da diğer nedenlerle meydana gelmiş olan çürüklerin tedavisi için de kanal tedavisi yapabilirler. Bu tür işlemlerin Beşiktaş Diş Kliniği gibi kurumlarda gerçekleştiriliyor olması son derece önemlidir. Çünkü kanal tedavilerinde ince dokunuşlar söz konusu olduğundan alanında uzman hekimler iyi bir tedavi için olmazsa olmaz olacaklardır.

Endodonti uzmanları tarafından gerçekleştirilen kanal tedavileri ortalama 1 saat sürer. Bu süreç içerisinde ilk olarak çürük dişi ve çevresindeki doku bölgesel anestezi yöntemiyle uyuşturulur. Diğer dişlerin zarar görmemesi açısından çürük dişlerin çevre dokulardan izole edilmiş olması çok önemlidir. Ayrıca kök kanalların girebilmek için de endodontik kavitelerin hazırlanmış olması gerekir. Kavitelerin hazır hale getirilmesiyle birlikte de kök kanalındaki çalışma uzunluğu belirlenecektir. Kök kanallarındaki boşluklar Endodonti uzmanları tarafından yeniden şekillendirilir, temizlenerek dezenfekte edilir. En son aşamada ise kök kanallarının içine sızdırmaz malzeme doldurularak görüntü alınır. Böylece kanal tedavisi tamamlanmış olacaktır.

Ağız, diş ve çene cerrahisi; ağız içerisinde, çenede ya da dişlerde meydana gelen hastalıkların ve çeşitli lezyonların tanı ve tedavisini gerçekleştiren bilim dalıdır. Cerrahi bir alan olduğundan bu alanda hizmet veren hekimlerin de kendilerini çok iyi yetiştirmiş olmaları gerekmektedir. Beşiktaş dişçi arayışında olanları için diş ve çene cerrahisi uzmanlarını bulmak sanıldığı kadar da zor olmayacaktır. Çünkü İstanbul’un gözde semtlerinden biri olan Beşiktaş’da birbirinden iyi ve modern sağlık uygulamaları gerçekleştiren klinikler bulunuyor. Ağız, diş ve çene cerrahisi genellikle dişlerdeki aşınma, yıpranma ve de çene eklemi sorunlarının tamamını kapsar. Özellikle de yiyecekleri ısırmak, çiğnemek ya da yutmak sorun yaşamak alanın en yaygın problemlerinden biri olmuştur.

Ağız, diş ve çene cerrahisi aynı zamanda kişilerin günlük yaşamda da sıkça örneklerini gördüğü sesli solunum, konuşmada güçlük çekmek ve de horlamaya neden olacak anormal ağız açıklıklarından kaynaklanan sorunların giderilmesi için de çalışır. Bu alanda gerçekleştirilen işlemlerin tamamı profesyonel şekilde gerçekleştirilmelidir. Alanın ilgilendiği diğer sorunlar arasında ise; damağa gömülü diş çekimi, komplike diş çekimi, ağız, çene ya da yüz bölgesinde meydana gelmiş olan enfeksiyonlara cerrahi müdahale, çenedeki kistlerin ve tümör oluşumlarının cerrahi tedavisi, yumuşak doku hastalıklarının cerrahi tedavisi, kemik içi lezyon tedavisi yani apikal rezeksiyon, çene ve yüz bölgesinde meydana gelmiş olan kırıkları tedavi etmek, dental anlamda protez yapımından önce hem yumuşak hem de sert dokuların cerrahi anlamda düzeltilmesi işlemleri, çene ve yüz bölgesindeki ağrıların hem tıbbı olarak hem de cerrahi olarak tedavilerinin yapılması ve de çene eklemi hastalıklarının tedavisidir. Beşiktaş Diş Kliniği tarafından gerçekleştirilen tüm tanı ve tedavilerde hastalar her aşamada detaylı olarak bilgilendirilmektedirler.

Ağız, çene ve de diş cerrahisi uzmanları dudak yarığı ve damat yarığı tedavilerinde de önemli rol oynarlar. Tükürük bezinde meydana gelmiş olan hastalıkların tıbbi yöntemlerle tedavisinin sağlanması ya da cerrahi anlamda tedavi yapılması da gene uzman kontrolünde gerçekleştirilmektedir. Her biri kendi alanında uzman olan hekimler ağız, çene ve de yüz bölgesindeki estetik ve fonksiyonel bozukluklara sebebiyet vermiş olan durumları ortadan kaldırabilirler. Günümüzde çok yaygın olarak görülmese de kanser tedavisi kapsamında uygulanması gereken ilaçların oluşturduğu kemik nekrozlarının tedavileri ve implant uygulamalarının tamamı da bu bilim dalının bir parçası olmuştur.

Beşiktaş diş kliniklerindeki uzmanlar genellikle büyük ciddiyet gerektiren cerrahi işlemlerden uzak durmaktadırlar. Bu da ağız ve çenede meydana gelen bazı sorunların ortadan kaldırılmasında geç kalmaya neden olabilir. Kişiler yukarıda belirtilen şikayetlerden herhangi biri nedeniyle kliniğe gitmek istiyorsa öncelikle tercih ettiği doktorun ağız, diş ve çene uzmanı olmasına dikkat etmesi gerekir. Daha sonrasında ise hangi kliniğin bu alanda hizmet verdiğine de önem vermek şarttır.

Diş hekimliğinin bir dalı olan pedodonti, çocuk dişlerindeki sorunların tanı ve tedavisini gerçekleştiren bir alandır. Öyle ki doğumdan başlayarak 12 ve 13 yaşlarına kadar geçen süreç içerisinde, süt dişlerinin tamamında değişimler meydana gelir. Gerek süt dişlerinin gerekse de kalıcı dişlerin korunması ve herhangi bir lezyonda tedavinin gerçekleştirilmesi için pedodontislere ihtiyaç duyulmaktadır. Beşiktaş dişçi arayışında olan anne ve babalar, çocuklarının diş sağlığını korumak adına alanında uzman pedodontistlere sıkça gereksinim duyarlar. Peki son zamanlarda da birçok çocukların ağız sağlığı konulu alanlarda da ön plana çıkmış olan pedodontistler kimdir ve ne tür operasyonları gerçekleştirirler? Bu alanda hizmet verecek kişiler ilk olarak Diş Hekimliği Fakültelerini tamamlar ve ardından da Pedodonti Anabilim Dalı’nda eğitimlerine devam ederler. Yani çocuk diş sağlığı konusunda uzmanlaşmış olan kişilerdir.

Pedodonti alanında hizmet veren hekimlerin en önemli görevi çocuklarda detal fobi oluşumuna engel olmaktır. Bu nedenle de onlar için diş tedavisini daha heyecanlı ve keyifli hale getirmek birincil görevleridir. Ayrıca da çocukların dişlerinde meydana gelmesi muhtemel olan çürüklerin belirlenmesinde önemli rol oynamaktadırlar. Çürük diş oluşumunu engellemek adına koruyucu program düzenlerler. Pedodontistler çocukların çene ve diş gelişim süreçlerini düzenli olarak kontrol etmekle yükümlüdür. Ortaya çıkmış ya da çıkması muhtemel sorunlarda koruyucu ortodontik tedaviler yapmaları gerekir. Aynı zamanda da özel ilgi gerektiren çocukların diş tedavileriyle ilgilenirler. Beşiktaş Diş Kliniği Pedodonti anabilim dalında da birçok uzmanlık gerektiren işlemleri başarıyla gerçekleştirmektedir.

Anne ve babaların da çocukların ağız ve diş sağlığının korunması ve düzenli gelişimin sağlanması konusunda çok önemli görevleri vardır. Bunlardan biri de özellikle bebeklerin dişleri çıkmaya başladığı zamanda emzirerek uyutmamak, dişleri ıslak bir bezle temizleyerek uyku ortamı yaratmak ve çocukları şekerli gıdalardan olabildiğince uzak tutmaktır. Günümüzde annelerin en sık yaptığı hatalardan biri de biberonla beslemenin söz konusu olduğu zamanlarda biberon sıcaklığını kontrol etmek amacıyla kendi ağızlarını kullanmalarıdır. Bu eylem hem çocukların diş gelişimini olumsuz etkilerken hem de mikrop kapmalarına neden olabilmektedir. Aynı zamanda çocuklar ortalama 1 yaşına geldiklerinde de kesinlikle emzirme işlemine ve biberon kullanımına son verilmesi gerekmektedir.

Beşiktaş diş kliniklerinde görev alan uzman hekimlerin büyük bir kısmı pedodonti anabilim dalında hizmet almak isteyen anne ve babaları süt dişlerin önemi konusunda sıkça uyarmaktadırlar. Bilindiği gibi süt dişleri toplamda 20 adettir. En önemli görevleri ise çocukların beslenmelerini sağlamalarıdır. Konuşmanın düzgün ve normal koşullarda gelişmesi için de süt dişler olmazsa olmazdırlar. Süt dişleri bir bakımdan da sonradan gelen ana dişi koruma görevini üstlenirler. Bu nedenle ne kadar iyi bakılırlarsa ana dişler de o kadar sağlıklı olacaktır. Pedodonti bilim dalı, çocukların diş ve ağız sorunlarının oluşmasını engelleyecek olan tüm önlemleri alır. Bu nedenle düzenli ve sık kontroller çok önemlidir.

Özellikle de son zamanlarda estetik diş hekimliği uygulamaları son derece gelişmiş ve hastalara uygulanan tedavilerde de çok daha başarılı sonuçlar elde edilmeye başlamıştır. Bu alanı kısaca tanımlamak gerekirse Bonding, Diş Beyazlatma, lamine diş, zirkonyum kaplamak diş, implant tedavisi, pembe diş eti estetiği, tüm ortodontik işlemler ve de protez diş tedavilerini içine alan ve uzmanlık gerektiren işlemler bütünüdür diyebiliriz. Yapılan işlemlerin en temel amacı ise estetik bir görünüm, esteti bir gülüş yaratmaktır. Estetik diş hekimliği gerektiren tüm işlemler İstanbul Beşiktaş dişçi ve klinikler aracılığıyla başarıyla gerçekleştiriliyor. Öyle ki iyi bir diş kliniğinde ilk olarak genel diş muayenesi yapılarak sorunlar belirlenir. Akabinde ise meydana gelen problemlere estetik çözümler üretilmektedir.

Günümüzde hastaların en yaygın şikayetleri arasında dişin en basit sorunu olan sarı renklenmelerdir. Diş üzerindeki sarı renk kişilerin en estetik görünüşlerini olumsuz etkiler hem de kendilerini daha kötü hissetmelerine neden olur. Meydana gelen bu tür sorunları Beşiktaş Diş Kliği gibi tam donanımlı kurumlarda yaptırmak şarttır. Aksi takdirde kötü sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Çünkü diş gerçek anlamda hassasiyet gerektiren işlemler bütünü olarak tanımlanmaktadır. Dişlerde zamanla meydana gelen ve estetik diş hekimliği alanına giren sarı lekelenmeler için diş beyazlatma operasyonu gerçekleştirilmelidir. Ancak daha ciddi problemlerde alanında uzman diş hekimleri tarafından gülüş tasarımı işlemlerinin de devreye girmesi söz konusu olabilecektir. Gülüş tasarımı gerçekleştirilirken birçok uzmanlık gerektiren işlemi aynı anda yapmak şarttır.

Estetik diş hekimliği alanına giren Bonding de gülüş tasarımının bir parçasıdır. Bonding yöntemi hastaların dişine zarar vermeksizin yapılan uzak düzeltmeler şeklinde tanımlanabilir. Yani dişlerdeki kırık ve çatlakların giderilmesi işlemidir. Genellikle kırık ya da çatlakların onarımında porselen laminalar kullanılır. Böylece kişinin ana dişine zarar vermeksizin en maksimum seviyede efektif bir gülüş elde etmek de kaçınılmaz hale gelmektedir. Beşiktaş diş kliniklerinde hastaların dişleriyle alakalı çok daha farklı istekleri de söz konusu olabilmektedir. Bunlardan biri de daha uzun diş yapısıdır. Özellikle de orta yaşlardaki bireyler dudak üzerinde meydana gelen kırışıklıkların giderilmesi açısından dudak desteği veren uzun dişlere sahip olmak isteyebilirler. Tüm bu ve bunun gibi işlemlerin yapılmasına estetik diş hekimliği denilmektedir.

Uzun diş tedavisinde ise hekimler ilk olarak hastalara istedikleri ölçülerde mumdan dişler hazırlamaktadırlar. Hazırlanan diş hastanın ağzında prova edildikten sonra herhangi bir sıkıntı söz konusu değilse işlemlere başlanır. Akabinde ise istenilen dişler bilgisayar ortamında okutularak, hastalara hiçbir şekilde rahatsızlık hissi yaratmayacak şekilde özenle hazırlanır. Yapılan işlemlerin tamamında amaç estetik bir ağız yapısı elde etmekle birlikte estetik bir gülüş ortaya çıkarmaktır. Bu nedenle Beşiktaş Diş Kliniği olarak estetik diş hekimliği konusundaki engin tecrübelerimizden faydalanmanızı öneriyoruz.

Çeşitli nedenlerle meydana gelen diş kayıpları, hastaların çiğneme yeteneklerini olumsuz etkileyen bir faktördür. Gerek estetik gerekse de fonksiyonel açıdan çok büyük sıkıntıların yaşanmasına neden olan diş eksikliğinin implant tedavisiyle giderilmesi mümkündür. İstanbul’un en gözde semtlerinden biri olan Beşiktaşta faaliyet gösteren dent corner ve profesyonel diş tedavisi anlamında zengin seçenekler sunar. Özellikle de son zamanlarda yaygın olarak tercih edilen implant tedavisinin amacı eksik dişlerin yerine konmasıdır. Çene içerisine yerleştirilen ve çoğunlukla da vida şeklindeki yapay diş kökleriyle gerçekleşen tedavilerde, hastaların büyük bir kısmı iyi sonuçlar alarak memnun kalır. Operasyonlarda kullanılan malzemeler ise titanyumdan seçilir. Çünkü çene kemiği titanyumu vücudun bir parçası olarak algılar. Yüksek doku uyumu nedeniyle de tedavilerdeki başarı oranı oldukça yüksektir.

İmplant tedavisi Beşiktaş Diş Kliniği  Dent Corner tarafından da sıkça uygulanan bir işlemdir. Tek diş eksikliğinden hiç dişi olmayan hastalara kadar geniş bir yelpazede uygulama alanı söz konusudur. Operasyon gerçekleştirilirken hastaların sağlıklı dişlerine herhangi bir müdahalede bulunulmaz. Tedavi sonrasında ise çiğneme hissi normale en yakın seviyeye getirilmektedir. Bazı durumlarda hastaların yaşadıkları diş kayıpları kapanışın değişmesine neden olabilir. Bu da çene ekleminde ciddi sıkıntıların meydana gelmesine neden olur. İmplant tedavisi basit bir işlem değildir. Cerrahi bir işlem olduğundan alanında uzman hekimler tarafından uygulanmalıdır. Genellikle peridontal nedenlerden dolayı dişlerini kaybedenler, çürük sorunu, travma ta da herhangi bir nedenle diş eksikliği olan kişiler implant tedavisi için uygundur.

Diş eksikliğinden dolayı çene kemiğinde erime meydana gelmişse ya da kapanış değişmişse tedavi süreci normalden daha uzun bir süreç gerektirir. Ek tetkikler ve yapılacak olan ekstra işlemler hastaların daha iyi sonuç almasında etkilidir. İmplant tedavilerinin en önemli avantajlarından biri de çene kemiğinde meydana gelen erimeyi büyük ölçüde azaltmasıdır. Yapılan işlemler esnasında komşu dişlerin desteğine ihtiyaç duyulmaz. Tamamen koruyucu bir uygulamadır. Başarılı olmuş bir implant tedavisi, yapıldığı bölgedeki kemik erimesine ömür boyu engel olacaktır. Peki implant tedavisi kimler için uygun değildir? Bu tedaviyi kimlere uygulamak sakıncalıdır?

Baş ya da boyun bölgesinde daha önce radyoterapi işlemleri uygulanmış olan kişilerde, kemik gelişimi tamamlanmamış olan genç bireylerde ya da yoğun sigara kullanımının söz konusu olduğu insanlarda implant tedavisi uygulanamaz. Özellikle de sigara kullanımı implant tedavisi sürecinde açılan yaraların iyileşmesine engel olan bir faktördür. Aynı zamanda kontrolsüz diyabet hastaları, yüksek tansiyon sorunu olan kişiler, baskılayıcı ilaç kullananlar da hekimler tarafından gerçekleştirilecek olan konsültasyon işlemi sonrasında olumlu yanıt alınmamışsa implant tedavisi için uygun görülmezler. İmplant tedavisi 2 aşamadan oluşan bir diş eksikliği tedavisidir. İlk aşamada lokal anestezi işlemi yapılarak damakta diş için alan oluşturulur. Akabinde ise oluşturulan alanlara dişler yerleştirilir. İmplant kemikle bütünleştiğinde tedavi tamamlanmış olacaktır.

Diş teli (Ortodonti) tedavisi sadece dişlere estetik bir görünüş vermek için değil, aynı zamanda ağız ve diş sağlığımızı koruma amaçlı da gerçekleştirilir. Bu tedavinin en önemli nedenleri aşağıdaki gibidir:

– Hastayı ileriki zamanlarda gerçekleştirilebilecek çene ameliyatlarından korur. Bu nedenle tedaviye mümkün olduğunca erken yaşlarda başlamak önemlidir.

– Hastanın çiğneme işlemini düzenler. Birbiriyle uyumsuz alt ve üst dişler, çiğneme fonksiyonunun düzgün yapılamamasına ve sindirim sorunlarına yol açabilir. Bu yüzden alt ve üst dişler ısırma pozisyonunda birbiriyle uyumlu olmalıdır.

– Hastanın çene kapanma problemini ortadan kaldırır. Çenelerin birbiriyle uyumsuz büyümesi dişlerin çarpıklaşmasına ve kapanış problemlerine neden olur. Ergenlik dönemi bu tedavi için en uygun dönemdir. 15 yaş sonrası tedaviyi gerçekleştirmek zor olsa da mümkündür.

– Hastanın çene kaslarını korur. Uyumsuz dişler çene kaslarına baskı yaparak kaslarda deformasyona sebep olabilir. Diş teli tedavisi dişlerin uyumsuzluğunu engelleyerek çene kaslarını deformasyondan korur.

– Hastanın çene eklemlerinde oluşacak erimeleri engeller. Uyumsuz çene kapanışları, çene kaslarında olduğu gibi çene eklemlerinde de problemlere yol açar. Burada en büyük problem çene eklemlerinde oluşacak erimelerdir. Uzun dönemde böyle bir rahatsızlıkla karşılaşmamak için ortodonti tedavisi gerçekleştirilmelidir.

– Üst ve alt çenenin birbirine göre pozisyon farklılıkları, konuşma problemlerini de beraberinde getirebilir. Ortodontik tedavi, bu gibi konuşma bozukluklarını ve zorlanmalarını ortadan kaldırır.

– Çapraşık dişler, diş fırçalarken, fırçanın bazı bölgelere girmesini engeller ve dişlerin tam olarak temizlenmemesi nedeniyle diş çürükleri oluşabilir. Ortodonti tedavisi ile çapraşık dişler olması gereken konumlarına yerleşeceğinden, diş çürükleri de engellenmiş olur.

– Çapraşık dişler ve çene darlığı gülüş estetiğini de olumsuz etkiler. Düzgün sıralanmayan dişler üzerine gölge düşebilir ve dişler olduğundan daha koyu bir görüntüye sahip olabilir. Ortodonti tedavisi sayesinde düzgün sıralanan dişlerin üzerine gölge düşmez. Aynı zamanda dişlerin düzgün sıralanması, ışığı daha iyi yansıtmalarını sağlar.

– Ortodonti tedavisi aynı zamanda diş etlerini de korur. Çapraşık ve düzgün sıralanmamış dişler, diş etleri üzerinde baskıya ve apseye neden olabilir. Ortodonti tedavisi sayesinde düzgün hizalanan dişler, diş eti problemlerinin de önüne geçilmesini sağlar.

Eğer siz de diş teli tedavisine ihtiyaç duyuyorsanız, ileriki aşamalarda karşılaşacağınız rahatsızlıklardan korunmak için çok gecikmeden bir ortodontiste görünebilirsiniz.